Page 263 - Spor Tarihiyle Kocaali E-KİTAP
P. 263

Güreş müsabakaları özel günlerde, cemiyetlerde veya bayramlarda tertip ediliyordu. Köyler arasında
                  daima bir rekabet olmasına karşın müsabakalar gayet dostane geçiyordu. Cami veya okul hayrına da güreş
                  organizasyonları yapılıyordu.

                  Güreş müsabakası yapılacaksa, haftalar öncesinden davul ve zurnayla çevre köylere ilan edilir, halk davet
                  edilirdi.


                  Bolazarlı güreşçiler, yağlı güreş sporunun simgesi olan “Kısbet” adlı kıyafeti Çanakkale’nin Biga ilçesinden
                  sipariş veriyorlardı. Kıspetler zembil adı verilen, sepete benzer bir çantayla taşınıyordu.
 KOCAALİ’NİN      Çevre köylerden müsabakaya davet edilen pehlivanların bütün masrafları ev sahibi köylüler tarafından


 KIRKPINARI:      karşılanırdı. Maç sonrası kazanan ve kaybeden güreşçiler birlikte peşrev çekerlerdi. Böylece yenen de yenilen
                  de pasa adı verilen bahşişi alırdı. Bolazar’ın kirazı meşhur olduğu için pehlivanlara bir sepet dolusu kiraz
                  veriliyordu.
 BOLAZAR YAĞLI    Köy halkı birlik beraberlik içinde bulgur ve keşkek kazanlarını pişirdikten sonra bütün misafirlerin karnı

                  doyururdu. Herkes güreş hakkına sahipti. Dileyen kısbetini giyerek er meydanına çıkabilirdi.
 GÜREŞLERİ        Gümüşoluk sakinleri bayramlarda, sıyrat adını verdikleri bir geleneği yüzyıllardır sürdürmektedirler. Sıyrat,


                  bayramın ilk günü yapılır. Köy halkı kendi arasında köy helvası, çizleme, gözleme, keşkek, zerde ve incir
                  uyutması gibi geleneksel yemekleri yaptıktan sonra bir araya toplanır ve gelen misafirlere yemeklerden ikram
 Orhan Gazi’nin kumandanlarından Konur Alp tarafından 1305-1315 yılları arasında fethedilen Kocaali,   eder. Yemeklerin kalanı da yine misafirlere yolluk olarak verilirdi. Ardından davul, zurna çalınır ve güreşler
 Melen Köyü, Lahna ve Bolazar, bölgede kurulan ilk Türk köyleridir. Kocaali’nin en köklü yerleşimlerinden   başlardı.
 biri olan Bolazar; ismini, Oğuz boyunun ünlü bahadırlarından biri olan Bolazar’dan almaktadır. Dünya
 haritasında Bolazar adındaki tek yer burası iken köyün adı Gümüşoluk şeklinde değiştirilmiştir.  Cazgırlar, yağlı güreşlerde yaptığı konuşmalar ve okuduğu manilerle vazgeçilmez bir aktördür. Bolazar Yağlı
                  Güreşleri’nin en meşhur cazgırı Hüseyin Özer idi. Hüzeyin Özer’in babası da cazgır idi.
 Gümüşoluk, Türklerin ata sporu olan güreşi, nesilden nesile en iyi şekilde aktaran, yaşatan ve muhafaza eden
 köylerin başında gelmektedir. Osmanlı’dan günümüze dek köy merkezindeki Er Meydanı’nda yağlı güreşler   Cazgırlığın ne demek olduğunu “Cazgır olunmaz, cazgır doğulur” şeklinde tanımlayan Hüseyin Özer’in
 düzenlenmiştir. Er Meydanı, Gümüşoluk Camii’nin yeşillikler içindeki bahçesidir.  manilerinden birkaçı şunlardır:


 Kocaali’nin Kırkpınar’ı olan Bolazar Yağlı Güreşleri’nde şampiyon olan pehlivanlar, Kocaali’yi, Edirne   Çok uzak yoldan geldim, büklüm büklüm,
 Kırkpınar Güreşleri’nde temsil etmişlerdir.  Cümleden selamûn aleykûm.
                  Kalburcular yapar kalbur ile gözel,
 Bolazar Yağlı Güreşleri’nin bilinen ilk pehlivanları 1920-1940 yılları arasında güreş tutan Ahmet İnal,   Beni de sorarsanız Cazgır Hüseyin Özer.
 Hüseyin Öner, Kırıkçı İsmail Kandemir ve Ferhat Çınar’dır. Bolazar, 1940-1980 yılları arasında İsmail   Açmabaşı Bolazar, yaktın beni Gülizar.
 Gönültaş, İkram Çınar, Paşa Çakal, Ali Faik Işık, Ferhat Terzioğlu, Hayrullah Baykurt, İrfan Erdoğan,
 Şerafettin Özer, Cavit Özer, İsmail oğlu İsmail Gönültaş, Ümit Şanlı, Şerafettin Bozkurt ve İsmail Çelik
 gibi başarılı pehlivanlar çıkarmıştır. Son dönemde ise Sait Şişman, Hasan Gönültaş, İsmail Özer, Aziz Veli
 Erdoğan ve Osman Hazar, Bolazar Yağlı Güreşleri’nin tanınmış isimlerindendir.





 260  GE Ç M İ Ş T EN  G ÜNÜ M ÜZE                                              spor tarihiY L E  K O CAAL İ   261
   258   259   260   261   262   263   264   265   266   267   268