Page 382 - Tarihi ve Kültürel Mirasıyla Kocaali E-Kitap
P. 382
Kocaali konakları genelde iki katlıdır. Birçoğunun ikinci adı verilen kiremit şeklindeki tahta parçasından yapılıyordu.
katında balkon bulunur. Evin tam ortasında ocak vardır. Ye- Bedevre, maharetli ustalar tarafından yapılabilen, işçiliği zor
mekler ocakta pişirilir ve aynı zamanda evi ısıtır. Burası hem bir üründür. Çam Dağı’ndan kesilen güzel, düz gürgenler ta-
salon hem de sofranın kurulduğu, ailenin hep birlikte yemek koz şeklinde kesiliyordu. Bu takozlar, tahta şeklinde baltayla
yediği ortak kullanım mekânıdır. yarılıyor, kiremite benzer bir şey elde ediliyor ve evlerin ça-
tısına örtülüyordu. Çivi olmadığı için bedevreler rüzgârdan
Kocaali’nin geleneksel konaklarının yapımında dikmeler, uçmasın diye aralarına büyük taş veya kalın ağaçlar yerleşti-
döşemeler, çatılar, zemin, tavanlar, pencereler, iç ve dış düş- riliyordu.
lemeleri ahşaptan imal edilmiştir. Sıva olarak önceleri toprak
kullanılırken daha yakın dönemlerde kireç kullanılmıştır. Bu Çatılarda “hartama” tekniği de kullanılıyordu. Özellikle
tekniğe Bağdadi denir. Hımış ile Bağdadi birbirine karıştırıl- Kocaali’nin 19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarından
mamalıdır. itibaren Orta ve Doğu Karadeniz’den göç almasıyla bölgede
daha sık uygulanmaya başlanan bu teknik, bedevreye göre
Kocaali ve çevre köylerde geleneksel usullerden ev yapmayı daha şık ve dayanıklıdır. Bedevreden sonra hartama tekniği
bilen maharetli ustalar bulunmaktaydı. İmece usulü herkes yaygınlaşmıştır. Hartama genellikle çam ağacında yapılıyor-
birbirine yardımcı olur, ev yapımı için gerekli malzemeler du. Çok ince bir malzeme olduğu için kiremit gibi üst üste
Çam Dağı’ndan temin edilirdi. Uzun ömürlü olması için ge- gelecek şekilde dizilir ve ince çiviyle çakılırdı. Kim ev yaparsa
nelde kestane ağacı kullanılırdı. köy halkı birleşir, imece usulü herkes birbirinin ev yapımına
yardımcı olurdu.
Kocaali’nin geleneksel konakları incelendiğinde Kocaali
merkezindekilerle yukarı köylerdeki konaklar arasında yapı Hartama, türkülere dahi yansımıştır: “Yükledim gır atıma /
tekniği ve malzemede farklar olduğu görülmektedir. Mer- Torul hartamasını / Kimden öğrendin yavrum / Adam aldat-
kezdeki evler genelde tuğla dolgulu ahşap karkas iken yukarı masını…”
köylerde tuğla yerine tamamen ahşap olanlar da göze çarp-
maktadır. 1930’lu yıllara doğru Kocaali’de kamış, bedevre ve hartama
yerini yavaş yavaş kiremit ve tuğlaya bıraktı. Çivinin yaygın-
Kocaali’nin Geleneksel Evleri laşmasıyla ev yapımı daha pratik ve hızlı hale geldi. Çividen
önce evler ahşabın birbirine geçmesi tekniğiyle yapılıyordu.
19. yüzyılda Kocaali’de ahşap tuğla dolgulu karkas konaklar
oldukça az idi. Evler genelde sadece ahşaptan inşa ediliyordu. Tuğla ilk zamanlar çamurdan elde ediliyordu. Kalıba konu-
Çivi pahalı olduğu için pek bulunamazdı. Bu nedenle çivi ye- lan çamur güneşte bir müddet kurutulduktan sonra ocakta
rine ahşap direklerin arasında ince çıtalar çakılır, arasına taş pişiriliyor ve kırmızı bir tuğla elde ediliyordu.
doldurulur ve dışı çamurla sıvanırdı. Kırmızı çamurun içine
saman katılır, evin içi dışı sıvanırdı. Kocaali ve çevre köylerde tuğla ve kiremit ocakları bulunu-
yordu.
Evlerin üstüne genelde kamış örtülüyordu. O dönemlerde
Kocaali sahilinde büyük bataklıklar bulunuyordu. Batak- Osmanlı’nın son dönemi ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında
lıklardan kamış sökülüyor, çatı olarak evlerin üzerine örtü- Maden Deresi’nde kireç ocağı mevcuttu. Ocağı Rumlar
lüyordu. Kamışların fırtınada uçmaması için kalın ağaçlar çalıştırıyordu. Dereden toplanan beyaz taşlar bir kuyunun
kamışın üzerine yatırılıyor ve iple birbirine bağlanıyordu. içine dolduruluyor, alttan ateş yakılıyor, taşlar yüksek ısıda
un gibi eriyor ve kireç elde ediliyordu. Maden Deresi’ndeki
Çam Çağı’na yakın olan köylerde ise kamış bulmak zor ol- kireç ocağından sonra Kocaali ve çevre köylerde inşaatlarda
duğu için evlerin çatısı, gürgen ağacından yapılan “bedevre” kireç kullanılmaya başlandı.
380 TARİHÎ VE K ÜLT ÜRE L MİR ASIY L A K O CAAL İ