Page 266 - Tarihi ve Kültürel Mirasıyla Kocaali E-Kitap
P. 266

Kocaali Medresesi (1923)                             tanımıyordu. Son süreçte Balkanlar, Kafkasya ve Karadeniz
                                                                       bölgesinden göç alan Kocaali’nin nüfusu giderek artıyor, bir
                  30 Ağustos 1922 tarihinde Gazi Mustafa Kemal’in Türk or-  medresenin artık ihtiyaç haline geldiği görülüyordu.
                  dusunun başına geçerek bizzat yönettiği muharebede Batı
                  Anadolu’yu işgal eden Yunan ordusuna karşı kesin ve net bir   Karasu Nahiyesi’ndeki camilerde Kocaali’de medrese inşası
                  zafer elde edilmişti. Ardından Büyük Taarruz emri verilmiş   için iki defa yardım toplanmıştı. İki odalı bir medrese bina-
                  ve Yunan ordusu 9 Eylül 1922’de İzmir’den denize dökülmüş-  sının yapımına başlanmış fakat yarım kalmıştı. Kocaali’de
                  tü.  Böylece 1911  Trablusgarp  ve  1912-1913  Balkan  Savaşları   oturan aslen Rum tebaadan olup sonradan Müslüman olan
                  ile başlayıp I. Dünya Savaşı ile devam eden Türk Milleti’nin   Tüccar Yaron Efendi medresenin eksiklerini tamamlayarak
                  istiklâl mücadelesi İzmir’de düşmanın denize dökülmesiyle   inşaatı bitirebileceğini söyledi. Karşılığında  ise Kocaali’de
                  büyük ölçüde son bulmuştu.                           oturma izni istedi. Yaron Efendi, Kocaali’de iki sınıflı med-
                                                                       reseyi inşa etti. Nahiye Merkezi’nden Kocaali’ye 2.500 ku-
                  TBMM, 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanacak olan Lozan   ruş maaşla müderris getirildi. Medresenin devlet tarafından
                  Antlaşması’na giden süreçte Batılı devletlerle yapılan görüş-  tanınması ve bilinmesi için 06.01.1923 tarihinde Adapazarı
                  melere odaklanmıştı. Bu sırada Anadolu’daki sosyal ve beşeri   Meclisi’ne dilekçe yazıldı.  390
                  günlük yaşam devam ediyordu. Kocaali gençleri uzun yıllar
                  süregelen savaşlarda şehit ya da gazi olmuş, yoksulluğun her   Çakmak Hattı Koruganları (1939)
                  türlüsünü yaşamışlardı. Artık millet olarak yeni bir sürece
                  giriliyordu. 1923 tarihinde Kocaali, Karasu Nahiyesi’nin en   Savaşta; uçak, tank  ve  gemi bombardımanına  karşı  kendi
                  büyük  yerleşim  yeriydi.  Kocaali  Camii’nin  çevresinde  her   bölgesini korumaya çalışan savunma yapılarına korugan veya
                  hafta düzenli olarak pazar kuruluyor, ticari ve iktisadi hayat   tabya denir. Ana malzemesi demir ve betondan oluşan bu
                  emekleyerek de olsa devam ediyordu.                  dayanıklı mevziler yüzyıllardır devam eden savaş taktikleri
                                                                       ve teknolojisinin bir sonucudur. Sanayi devriminden son-
                  Kocaali halkının tarihteki en büyük problemlerinden biri   ra teknolojinin hızla gelişmesi ve bununla bağlantılı olarak
                  Karasu Nahiye Merkezi’ne olan uzaklığıydı. Kocaali, çoğu   tahrip gücü yüksek uzun menzilli bomba ve füzelerin kul-
                  zaman nahiyedeki en büyük nüfusa sahip olmasına karşın   lanılmasıyla birlikte koruganların önemi iyice artmıştır.
                  önceleri Kandıra’ya, sonraları ise Adapazarı’na olan uzaklığı   Adeta birer küçük kaleyi andıran bu yapılar, ilk olarak 1904
                  nedeniyle bir türlü nahiye merkezi olmasına sıcak bakılma-  yılında Rus-Japon Savaşı’nda Ruslar tarafından kullanılmış-
                  mıştı. Bu konu daha önce pek çok mücadele verilmiş, ancak   tır. I. Dünya Savaşında Çanakkale Boğazı’nın güvenliğini
                  yol alınamamıştı.                                    sağlamak için Sultan Abdülhamid tarafından 1892’de inşa
                                                                       edilen Hamidiye Tabyaları savaşın kazanılmasında kilit rol
                  Kocaali’nin en büyük sıkıntılarından biri de eğitimsel sorun-  oynamıştır.
                  lardı. 1915’lere kadar Kocaali’de bir adet Sıbyan Mektebi bu-
                  lunuyordu. Zira Sultan II. Abdülhamid zamanında eğitime   Savunma savaşının vazgeçilmez unsurları olan Koruganlar,
                  büyük önem verilmiş, sıbyan mekteplerinin köylere kadar   İkinci Dünya Savaşı’nda oldukça önemli rol oynamıştır. Dö-
                  inmesi sağlanmıştı. Bu kapsamda Kocaali’ye de bir sıbyan   nemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak’ın talimatıyla
                  mektebi inşa edilmişti. Fakat sıbyan mektebinden mezun   Türkiye’nin savaşa girme ihtimaline karşı denizden çıkarma
                  olan talebelerin medreseye devam etmesi için İncirli (Kara-  yapılması muhtemel kıyı bölgelerine inşa edilmiştir. “Çak-
                  su), Hendek, Akçaşehir (Akçakoca) gibi nahiyelere gitmesi   mak Hattı” adı verilen koruganların en yoğun bulunduğu
                  gerekiyordu. Fakat maddi güçlükler, yoksulluk buna imkân   yerlerden biri de Kocaali’dir.

                  390  BCA. 51-0-0-0 Diyanet İşleri Reisliği, 06.01.1923.






          264     TARİHÎ VE K ÜLT ÜRE L MİR ASIY L A   K O CAAL İ
   261   262   263   264   265   266   267   268   269   270   271