Page 69 - Tarihi ve Kültürel Mirasıyla Kocaali E-Kitap
P. 69
Kirazlı’nın gelişmesinde fındık ve madencilikten sonra bir olmak üzere 3 adet ibadethane bulunmaktaydı. Müslümanlar
diğer faktör de ticaretti. Roma döneminden itibaren Hen- ise 2 camiye sahipti. Köyde bir okul bulunuyordu.
dek’ten başlayıp Çam Dağı ve devamında Kirazlı’dan Koca-
ali İskelesi’ne ulaşan ticaret yolu bu bölgenin gelişmesinde Kirazlı’da yaşam, genel olarak konak adı verilen iki katlı
önemli bir role sahip olmuştur. Madencilik ve ticaret ile uğ- ahşap karkas evlerde devam ediyordu. Türk ve Rum halkı
raşan Rumlar ve Türkler, burada zengin bir kasaba meyda- kendini üretime adamıştı. Köyde bakkallar, kahvehaneler,
na getirdiler. 20. yüzyılın başlarında Kirazlı’da yaklaşık 140 terziler, tekstil dükkanları bulunuyordu. Ahşaptan inşa edi-
Rum aile, 120 Türk aile yaşamını sürdürüyordu. len eşyalara rağbet fazlaydı. 1888’de tam olarak faaliyete gi-
ren Karasu Osmanlı Madenleri’nde çalışan yerli ve yabancı
Kirazlı’nın yayla ve meraları meşhurdu. Her hanenin küçük işçilerin alışveriş yapabileceği lüks eşyalar satılıyordu. Mısır,
ve büyükbaş hayvanları bulunmaktaydı. fasulye, kabak, kestane ve kiraz üretimi yapılıyordu.
Tarlalarda kocaman beyaz kabaklar yetişiyordu. Kiraz ağaç- 20. yüzyılın başlarına kadar bu topraklarda barış içinde yaşa-
larından toplanan kıpkırmızı kirazlardan kiraz turşusu yapı- yan Müslüman ve Gayrimüslüm nüfus milliyetçilik akımının
lıyor, soğuk kış günlerinde tereyağı ile kavrularak yeniyordu. etkisiyle birbirinden ayrışınca düşmanca bir tutum sergile-
Köyün çevresindeki ormanlar kesilerek yerine fındık dikimi meye başladılar. Rum gençleri çeteler kurarak dağa çıktılar.
yapılmıştı. Halkın geçim kaynaklarından biri de oduncu- Türkler Kuvâ-yı Milliye olarak örgütlendiler. Her iki millet
luktu. Çam Dağı’ndan kesilen kestane direkleri, kereste ve arasında karşılıklı gasp, soygun, dağa kaldırma gibi olaylar
odunlar at ve öküz arabalarıyla Kocaali’ye indirilir, iskele- yaşandı. Olaylar, 1923-1924 Türkiye-Yunanistan arasındaki
lerden gemilere yüklenirdi. Çam Dağı’nın uçsuz bucaksız nüfus mübadelesine kadar devam etti.
ormanlarında sansar, tilki gibi hayvanların avcılığı yapılır,
kürkleri Kocaali, Karasu, Akçakoca ve Hendek pazarında Kirazlı’nın Pontus Rumları Yunanistan’a zorunlu göçe tâbi
satılırdı. 19. yüzyılın son çeyreğinde çıkarılmaya başlanan tutulurken, Yunanistan topraklarında yaşan Müslüman
madenler, köy halkına alternatif geçim kaynağı sağladığı gibi Türkler de Anadolu’ya göç ettirildiler. Bu dönemde Kiraz-
köyün nüfusunun artmasına da sebep olmuştu. lı’da idealist Rum gençleri silahlanarak dağa çıktılar ve çete-
ler kurarak Türklere karşı mücadele ettiler. Aslen Karapelit
Kirazlı ve diğer köylerde 1880’den önce Rum nüfusa rastla- doğumlu olan Corci oğlu İstavri, kardeşi Yorgi ve Savev
mak mümkün değildi. 1880’den sonra madenlerde çalışmak Pavli, Kirazlı’da etkili olmuşlardı. Köyün denetimini ele
için Ordu, Giresun ve Trabzon’dan gelen Pontuslu Rumlar, geçirmek isteyen Karasu Jandarması’na karşı Çam Dağı ve
1923’te buradan ayrılmışlardır. Sarıcalar mevkiinde çatışmaya girmişlerdi. Türklerin evlerini
yağmaladıkları gerekçesiyle 24 Ocak 1919 tarihinde Karasu
20 yüzyılın başında Kirazlı, 4’ü Ortodoks Pontus Rum, 2’si Jandarması tarafından İstavri ve çetesinin evlerine gece vakti
Müslüman olmak üzere 6 mahalleden oluşuyordu. Karadere, baskın düzenlendi. Tutuklanarak İncirli adliyesine götürü-
Alaplı ve Kaşbaşı en kalabalık Pontus mahalleleriydi. Köyde len zanlılar daha sonra serbest bırakıldılar. 25
her yıl şenliklerin yapıldığı bir harman yeri bulunuyordu. Bu-
rada kemençe, davul ve zurna çalınıyor, yöresel oyunlar oyna- Cumhuriyet’in ilanından sonra Türkiye ile Yunanistan ara-
nıyordu. Ortodoks Rumlara ait Kutsal Meryem’in Göğe Ka- sında yapılan Nüfus Mübadelesiyle birlikte her iki ülke ara-
bulü Kilisesi, Aziz George ve Aziz Charalambos şapelleri sında nüfus değişimi yapıldı. Böylelikle Rumlar Kirazlı’yı
24
24 Şapel, Hıristiyanlar için kiliseden daha küçük bir ibadet yeridir.
25 BOA, DH.EUM. 35/45/3.; Kocaali/Kirazlı doğumlu Öğretmen Şenol Kabaoğlu’nun 19 Şubat 2015 tarihinde Milliyet Gazetesi’nde yazdığı makalede
İstavri’nin 1981 yılında Kirazlı Köyü’ne bir ziyaret gerçekleştirdiği, köylülerin de onu ağırladığını ifade etmiştir. İstavri’nin oğlunun adı da İstavri olabilir.
İstavri adı, onların soyadları da olabilir.
GE Ç M İ Ş T EN G ÜNÜ M ÜZE 67