Page 74 - Tarihi ve Kültürel Mirasıyla Kocaali E-Kitap
P. 74
Süngüt (Söngün Suyu) olmaya başlamıştı. Yağmurlar nedeniyle toprağın verimli
kısmı akıp gidiyordu. Böyle bir arazide mısır, buğday, fasul-
Osmanlı Devleti döneminde Karasu’ya bağlı köylerden ye gibi ürünlerin yetişmesi de oldukça zor idi. Köylüler bu
biri olan Süngüt’ün eski adı Söngün Suyu’dur. Sessiz Su durumu Osmanlı Devleti yetkililerine bildirildiler. Yapılan
anlamına gelmektedir. Sönmek kelimesinden türeyerek araştırmalar sonucunda heyelanın önüne geçebilmek için
Söngün olmuştur. Bazı söylentilere göre köyde Türklerden fındık dikimine karar verildi. 1909 tarihinde Giresun’dan
önce Rumların yaşadığı ifade edilmektedir. Fakat yapılan 10 bin adet fındık fidanı getirilmesine karar verildi. Fakat
saha çalışmaları neticesinde bu tezin doğruluğuna dair delil hazinenin mâli bunalımda olması sebebiyle fidanların ge-
bulunamamıştır. Yapılan araştırmalarda köyün Türkler ta- tirilme işlemi sürekli erteleniyordu. Söngün halkı maddi
rafından kurulduğu, Doğu Karadeniz’den gelen Türkmen- açıdan oldukça zor durumda idi. Köy halkı kendi arasında
lerin ilk olarak Söngün’e geldikleri, daha sonra devletin izni para toplayarak Giresun’dan fındık fidanı getirdiler. Böyle-
dâhilinde civar köylere yerleştirildiği bilinmektedir. ce Osmanlı döneminde Söngün’de fındık dikimi başlamış
oldu. Günümüzde Süngüt’ün tamamına yakını fındık bah-
Söngün, Osmanlı’nın son dönemlerinde Hendek’ten ay- çelerinden oluşmaktadır. 30
rılarak Karasu Nahiyesi’ne bağlandı. Kafkasya ve Doğu
Karadeniz’den gelerek kuzeye geçmek isteyen Türkmenler Aktaş
Hendek üzerinden ilk olarak Söngün’e yerleştiler. Bölge
arazisinin engebeli ve su kaynaklarının oldukça kıt olması Kocaali’nin en büyük muhacir köylerinden biri olan Aktaş,
yaşam koşullarını zorlaştırmıştır. Söngün halkı burada çok Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde Boşnak muhacir-
fazla kalmayıp, Rumlardan boşalan köylere göç etmişlerdir. lerin yerleşmesiyle oluşmuştur. Köy halkı günümüzde Sır-
Bunlardan biri de Trabzon’dan mülteci olarak Hendek üze- bistan sınırları içinde kalan Kosova yakınlarındaki Yeni
rinden Söngün’e göç eden Mustafa oğlu Ali’dir. Pazar (Novi Pazar) şehrinden göç etmiştir. 1912’ye kadar
500 hanelik en büyük Rum köylerinden biriydi. Adapazarı
Ali, devlet yetkililerine müracaat ederek Karadere veya Kazası’na 10 saatlik mesafede bulunuyordu. Osmanlı arşiv
Kaşbaşı’na naklini istemiştir. Köyde düz tarım arazisinin belgelerinde Rum Aktaş diye geçmektedir. 1909 yılında çı-
bulunmaması, aşırı yağışlar nedeniyle toprak kayması ve karılan bir kanunla Gayrimüslimlerin askere alınması ka-
heyelan yaşanması Söngün’ün büyümesini engellemiştir. 29 rarlaştırıldı. Bu kanuna tepki gösteren ve Osmanlı Devleti
adına askerlik yapmak istemeyen Rum gençleri aileleriyle
Söngün Suyu, I. Dünya Savaşı zamanında Türklerin karar- birlikte Yunanistan’a göç etmeye başladılar. Askere git-
31
gâhı olarak kullanılmıştır. Çam Dağı’ndaki Rum çetelerine mek istemeyen Aktaş’ın Rum gençleri 1912 yılında ailele-
karşı Söngün Suyu’nda karakol kurulmuştur. 19. yüzyılın riyle birlikte Yunanistan’a göç etme kararı aldılar. Şubat
ikinci yarısından itibaren Söngün Suyu’na yerleşen Doğu 1912 tarihinde Karasu iskelesinden gemiye binerek önce
Karadenizli Türkmenler oldukça engebeli araziye sahip İstanbul’a oradan da Yunanistan’a göçtüler. Bu sırada Bal-
olan bölgedeki ormanları keserek tarım arazisi elde etme kanlarda Gayrimüslimler tarafından adeta Müslüman kat-
yoluna gittiler. Bölge dik yamaçlara sahip olduğu için liamı yapılıyor, yüzbinlerce Türk anavatanlarını terk ederek
ağaçlardan arındırılan yerlerde toprak kayması ve heyelan Osmanlı topraklarına sığınıyordu.
32
29 BOA, Muhacirin, 40/41/5.
30 BOA, DH.MKT. 2712/94/1.
31 Mehmet Yılmaz, “Balkan Savaşı’ndan Sonra Türkiye’den Yunanistan’a Rum Göçleri”, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, S. 10, Konya
2001, s. 13-16.
32 BOA, DH.KMS. 22/42.
72 TARİHÎ VE K ÜLT ÜRE L MİR ASIY L A K O CAAL İ