Page 120 - Tarihi ve Kültürel Mirasıyla Kocaali E-Kitap
P. 120

Karalar halkı, yüzyıllar boyunca tarım, hayvancılık ve odun-  için 2015 yılında tahliye edilen köylerden biridir. Bir zaman-
                  culukla geçimini sağlamıştır.  Karalar Köyü ve Kocaali’nin   lar civarın en büyük ve en zengin köylerinden olan Beyler,
                                           82
                  manevi büyüklerinden biri de Aşır Dayı’dır. Sultan II. Ab-  tahliye edildikten sonra halkın çoğu Düzce ve Adapazarı’na
                  dülhamid’in muhafız alayında görev almıştır.         göç etti. Köylerini terk etmek istemeyenler ise barajdan etki-
                                                                       lenmeyecek olan tepelere çıkarak fındık bahçelerine evlerini
                  Melen havzası dâhilinde, Çamdağı Deresi Vadisi’nde kuru-  yeniden inşa ederek yaşamlarını sürdürmektedirler.
                  lan eski yerleşimlerden biri olan Karalar, Büyük Melen Ba-
                  rajı ile sular altında kalacağı için tahliye edilmiştir. Melen   Lâhna (Ortaköy)
                  sayesinde  kurulan  Karalar,  yine  Melen  sayesinde  ortadan
                  kalkmıştır. Karalar halkının büyük çoğunluğu şehre giderek   Kocaali’nin en eski yerleşimlerinden biri olan Lâhna, kelime
                  kendilerine yeni bir yaşam kurmuştur. Çok azınlık bir kısmı   olarak  “Yerleşim merkezi” anlamına gelmektedir. Osman-
                  da yüksek tepelerdeki fındık bahçelerine evler yaparak ya-  lı Devleti’nin kuruluşunu tamamladığı 14. yüzyılda Sinop,
                  şamını sürdürmeye devam etmektedir. Nüfusu iyice azalan   Kastamonu, Düzce üzerinden gelen göçebe Türkmenler ta-
                  Çobansayvant ile Karalar köyü tek muhtarlık altında birleş-  rafından kurulmuştur. En başta çadırlar halinde yerleşerek
                  tirilmiştir.                                         küçük obalar kuran Türkmenler daha sonra şehir yerleşimi-
                                                                       nin temellerini atmışlardır. 16. ve 17. yüzyıl tahrir defterle-
                  Beyler                                               rinde adı Lahmi olarak geçmektedir. Bu isim daha sonraları
                                                                       Lâhna’ya dönüşmüştür.
                  Kocaali’nin en eski yerleşimlerinden biri olan Beyler, Melen
                  Çayı kıyısında vadinin kuzey yamacında konumlanmıştır. 19.   Kocaali, Milan, Bolazar ve Lâhna, Osmanlı bahriyesi ve
                  yüzyılda Karasu’nun Lâhna Dîvânı’na bağlı köy statüsünde   tophanesi için önemli yerleşimlerdendir. Buralar Tersâne-i
                  bulunmaktadır. Kocaali’nin Düzce sınırında bulunmaktadır.  Âmire ve Tophâne-i Âmire Ocaklığı olduğu için halk vergi
                                                                       karşılığında kereste kesmekle yükümlüydü. Bazen devlet için
                  Beyler’in ilk sakinleri, Melen’in doğusundaki Dilâver köyü   lazım olan keresteler ormandan kesildikten sonra Kocaali
                  üzerinden gelmişlerdir. Beyler; tıpkı Kozluk, Bezirgân ve Ay-  sahilinden sefine ve kalyonlara bindirilerek deniz üzerinden
                  doğan gibi düzce sınırında geçiş güzergâhı üzerinde bulun-  gönderilir, bazen ise yelken direği, manivela, kürek ve sandal
                  maktadır. 1970 öncesinde Beyler’de Melen üzerinde ahşap   tahtası, serenlik, dümenlik vb. şeklinde marangozlar tarafın-
                  asma köprüden Esma Hanım’a geçiş sağlanıyordu.       dan hazırlandıktan sonra gönderilirdi.  83

                  Lâhna, Esma Hanım ve Dilâver köylerinin arasında Melen   1699 yılında imzalanan Karlofça Antlaşması ile tarihinin en
                  Çayı kıyısında avantajlı bir konuma sahip olan Beyler’de,   ağır yenilgilerinden birini alan Osmanlı Devleti, bu tarihten
                  bölgenin zengin ve ileri gelen ailelerinin ticarethaneleri bulu-  itibaren dünya çapında kaybettiği itibarını yeniden kazan-
                  nuyordu. Ticâri bakımdan oldukça hareketli olan Beyler’de   mak için reformlara girişti. Sultan II. Mustafa tarafından
                  1950’li yıllarda 4 manifatura, 7 bakkaliye dükkânı bulundu-  1701 tarihinde Bahriye Kanunnamesi çıkarıldı. Kanunname-
                  ğu söylenmektedir. Civar köylerden gelenler, “Beyler’in yanı-  ye göre donanma tez zamanda yeniden eski gücüne kavuştu-
                  na gidiyoruz” diyerek alışverişe geliyorlardı.       rulacaktı. Böylece Tersâne-i Âmire’de gemi inşa faaliyetleri
                                                                       hızlandı. Yüklü miktarda odun, kereste, direk, zift, katran,
                  Beyler, İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak amacıyla Büyük   reçine, halat, yelken bezi vb. ürünlere ihtiyaç duyuluyordu.
                  Melen Çayı üzerine inşa edilen baraj suları altında kalacağı   Burada Karasu bünyesindeki köylere büyük iş düşüyordu.
                                                                                                                        84
                  82  Yücel Öztürk, “Ada Kazası”, Sakarya’nın Fiziki, Beşeri, s. 45.
                  83  BOA, AE.SAMD.II. 126/12395.
                  84  Yusuf Alperen Aydın, “18. Yüzyılda Tersâne-i Âmire’de Bazı Yeni Görevlerin İhdâsı ve Yaşanan Yolsuzluk Vak’aları”, International Committee for Pre-Ot-
                  toman and Ottoman Studies – 22, C. 1, Trabzon 2018, s. 409.






           118    TARİHÎ VE K ÜLT ÜRE L MİR ASIY L A   K O CAAL İ
   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125