Page 119 - Tarihi ve Kültürel Mirasıyla Kocaali E-Kitap
P. 119

Osmanlı döneminde Lâhna’ya (Ortaköy) bağlı mera olan   Cavit Cengiz Bey, 93 Sürgününden sonra 1921 yılında Ba-
                  Köyyeri, verimli toprakları ve avantajlı konumu sayesinde   tum’un bir kez daha işgal edilmesi üzerine bir göç dalgasının
                  1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’ndan sonra kurulan Gürcü   daha yaşandığını, büyük zorluklar çekerek Artvin üzerinden
                  köylerinden biridir. Acara’nın başkenti Batum’u ele geçirerek   yaya olarak geldiklerini söyledi. Köyün ilk yerleşiminin te-
                  Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’ya doğru ilerleyen Rus or-  pelere kurulduğunu, köyün içinden geçen Çam Dağı Dere-
                  dusunun gerçekleştirdiği soykırımlar neticesinde Müslüman-  si’nin köy merkezine uzak olması sebebiyle sonraki nesillerin
                  lar zorunlu göçe tabi tutuldu. Binlerce yıldan beri Acara’da   dereye yakın olan bölgelere inerek yerleşim kurduğunu ifade
                  barış ve sükûnet içerisinde yaşayan ve tek suçları Müslüman   etti. Fakat köyün Büyük Melen Projesi’ne dâhil edilmesiyle
                  olmak olan Gürcüler, Ruslar tarafından sürgün edildiler.  tahliyesine karar verilince köy halkı tekrar atalarının ilk yer-
                                                                       leştiği yukarı bölgelere çıkarak fındık bahçelerine evlerini ye-
                  Osmanlı Devleti, Gürcü Muhacirlere sahip çıktı. İmkânlar   niden inşa ettiğini, camiyi de 2018 yılında tekrar eski yerine
                  kıt olmasına rağmen bu süreci en iyi şekilde yönetmeye çalış-  inşa ettiklerini söyledi. Cavit Cengiz Bey sözlerine şöyle de-
                  tı. Bir grup Gürcü Muhacir, 1880’li yıllarda Kocaali’nin farklı   vam etti: “Osmanlı Devleti, köye Hoca Harun Efendi adında
                  bölgelerine yerleştirildiler. Bunlardan biri de Köyyeri idi.  bir imam atamış. Harun Efendi köye geldikten sonra cami ile
                                                                       entegre bir medrese yaptırmış. O dönemde civar köylerin bü-
                  Köye ilk yerleşenlerden biri Batumlu Süleyman Bey ve oğlu   tün imamları Köyyeri’ndeki bu medreseden yetişmiş. Harun
                  Harun  Efendi’dir.  Batum’da  dünyaya  gelen  Hoca  Harun   Efendi yaşlanınca 1950’li yıllarda Düzce’ye göçmüş ve burada
                  Efendi, 7 yaşındayken babası Süleyman Bey ile Karasu’nun   vefat etmiş. Harun Efendi, kendi yerine Hafız Harun Hoca
                  Köyyeri köyüne yerleşti. Süleyman Bey Köyyeri’nin kurucu-  adında bir genci yetiştirerek bütün bildiklerini ona öğretmiş.
                  larından biridir. Harun Efendi, Düzce’ye giderek Hacı Davut   Hafız Harun Hoca da bu medresede pek çok öğrenci yetiştirdi.
                  Camii Medresesi’nde Kürt-zâde’den eğitim aldı. Kürt-zâde   Kendisi benim babamdır. Allah rahmet eylesin…”
                  sonradan Düzce’nin Cumhuriyet dönemindeki ilk müftüsü
                  oldu. Onunla olan hoca-talebe ilişkisi sonradan arkadaşlığa   Osmanlı Arşivleri’nde Köyyeri ile ilgili belgeler bulunmak-
                  dönüştü ve ölene dek arkadaş oldular. Harun Efendi, 1900’lü   tadır.  1903  tarihinde  Giresun’un  Görele  Kazası’nın  Kırıklı
                  yıllarında başında İstanbul Fatih Medresesi’ndeki eğitimini   köyünden Mecidiye Vapuru Mürettebatlarından Göreleli
                  tamamladıktan sonra 1913 yılında Kocaali’de açılan ibtidai-  Mustafa oğlu Ali, Köyyeri’ne yerleşti. İncirli’ye giderek Kara-
                  yeye müdür olarak tayin edildi. Cumhuriyet’in ilk yıllarına   su Nahiye Müdürü Kâtibi Ali Efendi’den ikametgâh istedi.
                  kadar Kocaali Merkez Camii’nin imam hatipliğini yürüttü.   Ali Efendi, ikametgâhı para karşılığı verebileceğini ifade etti.
                  Onlarca öğrenci yetiştirdi. Soyadı kanunundan sonra Olcay   Bu yaptığının yanlış olduğunu dile getiren Mustafa oğlu Ali,
                  soyadını alan Harun Efendi, 1962’de Düzce’de vefat etti.  80  müdürü bir türlü ikna edemeyince boşuna haraç vermemek
                                                                       için yaşadığı bu haksızlığı İzmit Sancağı Mutasarrıflığı’na
                  Köyyeri’nin eski muhtarlarından, köyün kanaat önderlerin-  şikâyet dilekçesi yazarak bildirdi.  81
                  den Cavit Cengiz Bey, atalarının izinden giden ve araştıran
                  her asil insan gibi Gürcistan’ın Acara bölgesine giderek dede-  Karalar
                  lerinin memleketlerini gezdi, akrabalarının izini sürdü. An-
                  cak kimseye ulaşamadı. Çünkü bütün akrabaları, Hıristiyan   Osmanlı döneminde Lâhna’nın merası olan Karalar, Türk-
                  Ermeni, Gürcü ve Ruslar tarafından türlü şiddet ve zulme   menler tarafından kurulmuştur. Kara, Öz Türkçe isimlerden
                  maruz kaldıkları için yaşadıkları topraklardan birer birer sü-  biridir. 16. ve 17. yüzyıla ait tahrir defterlerinde adı geçen Ka-
                  rülmüşlerdi.                                         ralar, Kocaali’nin Türk kökenli yerleşimlerindendir.


                  80  Abdullah Çelebioğlu, Ali Ertuğrul, Fevzi Çelebi, Düzce Şehir Ansiklopedisi, Düzce Şairler ve Sanatkârlar Derneği, s. 30-50.
                  81  BOA, DH. MKT. 781/48.






                                                                                                 GE Ç M İ Ş T EN   G ÜNÜ M ÜZE  117
   114   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124