Page 176 - Tarihi ve Kültürel Mirasıyla Kocaali E-Kitap
P. 176
Kocaali’de Zülüflü Baltacılar (1816) Devetüyünden yapılan külah giyiyorlardı. Kıyafetleri yazlık
ve kışlık olmak üzere ikiye ayrılıyordu. 196
Mekke ve Medine’nin birtakım giderlerini karşılamak ve
hizmet götürmek amacıyla Koca Ali Bey tarafından kuru- Zülüflü Baltacılar terfi ettiklerinde müteferrika, çaşnigir,
lan Kocaali Vakfı tevliyetine mutasarrıf olan Mehmet Emin kapıkulu süvariliği, sipahi ve silahtar gibi makamlara yükse-
Efendi’nin 1816 yılında vefat etmesiyle yerine Taberdârân-ı lebilirlerdi. Padişah ve onun en yakını olan silahtarın haber-
Zülüflüyân-ı Hassa’dan Hafız Osman Halife geçmiştir. Ta- leşmesini sağlayan kuşçular da baltacılar arasından seçilirdi.
berdârân-ı Zülüflüyân-ı Hassa’nın ne olduğu ve Kocaali ile Ayasofya Camii’nde ders görürler, aralarında kabiliyetli olan
ilişkisinin aydınlatılması önem arz etmektedir. 194 12 baltacıya “Halife” denirdi. Sarayın bütün işleriyle ilgilenir-
lerdi. 17. yüzyılın sonlarına doğru sayıları 109 ile 184 kişi ara-
sında değişen zülüflü baltacılar, 1835 yılında 176 nefer iken
Taberdârân, farsça bir kelime olup Osmanlı Türkçesinde Tanzimat sonrasında Sultan Abdülmecid tarafından 61 nefe-
“baltacılar ocağına mensup asker” anlamına gelmektedir. re düşürülmüştür. Osmanlı Devleti’nin ünlü sadrazamların-
Yeniçeri Ocağında ayrı bir bölük olan baltacılar, ilk olarak dan Baltacı Mehmet Paşa, Nasuh Paşa ve Nevşehirli İbrahim
Sultan II. Murad zamanında Acemi Ocağına alındılar. Ku- Paşa gibi devlet adamları Zülüflü Baltacılar Ocağından ye-
rulduğu dönemlerde ordunun geçeceği yollar üzerindeki tişmişlerdir. 197
ağaçları kesmek, bataklıkları kurutmak gibi görevleri yerine
getiren baltacılar, İstanbul’un fethinden sonra daha teşkilatlı 15. yüzyılda kurulduğu tahmin edilen Kocaali Vakfı, Yavuz
bir yapıya kavuşturulmuştur. Baltacılar Ocağı fetihten sonra Sultan Selim zamanından sonra Haremeyn-i Şerifeyn Vakfı
Eski Saray Baltacıları ve Taberdârân-ı Hassa olarak ikiye ayıl- statüsüne alınmıştır. Kocaali, devlete odun ve kereste temin
mıştır. Taberdârân-ı Hassa baltacılarına Taberdârân-ı Sarây-ı eden merkezlerden biriydi. Bu nedenle Kocaali’de baltacılar
Atîk de denilmektedir. Halk arasında Zülüflü Baltacılar ola- ocağına ait kışlalardan biri bulunuyordu. Baltacı ve odun-
rak bilinmekte olup Topkapı Sarayı’ndaki en seçkin zümre- cular burada daima görev yapıyor, devlete vergi karşılığında
lerden biridir. Sultan III. Murad döneminde tam teşkilatlı odun ve kereste kesen halk ile birlikte işleri yürütüyorlardı.
hale getirilmiştir. 195
Zülüflü Baltacılar Ocağı’ndan yetişerek halife unvanı alan
Sarayın güvenliğini sağlayan Zülüflü Baltacılar, Enderun ve kişiler ilerleyen dönemlerde devletin önemli kademelerinde
Harem’e hizmet ederlerdi. Ordudaki en seçkin askerlerden görev alabiliyorlardı. Halifeler, vakıflar kurdukları gibi Hare-
oluşuyorlardı. Başlarına geçirdikleri serpuşun iki yanından meyn-i Şerifeyn Vakıfları’na da yönetici olarak seçilebiliyor-
yanaklarına doğru asılan örgülü perçemden ve ellerindeki lardı. 1816 tarihli bir belgede Kocaali Vakfı’nın Haremeyn-i
baltalardan dolayı Zülüflü Baltacılar olarak nam yapmışlar- Şerifeyn Vakfı statüsünde bulunduğu görülmektedir. Bu ta-
dır. Saray içindeki güvenliği sağladıkları için etrafı görme- rihte vakfın yöneticisi Mehmet Emin Efendi’nin vefat etmesi
meleri, sadece işine odaklanmaları önemliydi. Zülüfler, bağlı üzerine Taberdârân-ı Zülüflüyân-ı Hassa’dan Hafız Osman
bulundukları Mevlevilik tarikatına mensup olduklarını da Halife yeni yönetici seçilmiştir. 198
gösteriyordu. Üstlerine kaput adı verilen yakaları kalkık bir
dolama giyerlerdi. Dolama ve zülüfler çevreyi görmelerini Bu olay, Osmanlı ordusunun en seçkin bölüklerinden biri
engelliyor, sadece önüne bakmalarını sağlıyordu. Bellerine olan zülüflü baltacıların Kocaali’de ne kadar etkin olduğunu
siyah sahtiyandan enli bir kemer takıyorlardı. göstermektedir.
194 BOA, HAT. 1534/26.
195 Abdülkadir Özcan, “Baltacı”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 5, İstanbul 1992, s. 34-35.
196 Ferruh Toruk, “Topkapı Sarayı Zülüflü Baltacılar Koğuşu”, Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, S. 5, Ankara 2006, s. 172.
197 Abdülkadir Özcan, “Baltacı”, s. 34-35.
198 BOA, HAT. 1534/26.
174 TARİHÎ VE K ÜLT ÜRE L MİR ASIY L A K O CAAL İ