Page 327 - Tarihi ve Kültürel Mirasıyla Kocaali E-Kitap
P. 327

1906 yılında Alman seyyah Wilhelm Endriss maden fabrikasını ziyaret etti. Burada ahşap kaplamalı
                  Rum evlerinden oldukça etkilenen Endriss, 5-6 yıl öncesine kadar madende yaklaşık 1000 işçinin
                  çalıştığını, topraktan çıkarılan simli kurşun, çinko ve demir cevherinin giderek azalması yüzün-
                  den işçi sayısının 200’e düştüğünü ifade etmiştir. Fransız maden müdürü ile görüşen Endriss,
                  şirketin merkezinin İstanbul’da bulunduğunu, kuruluş sermayesinin 3.200.000 Frank olup,
                  12.000’inin imtiyazlı, 20.000’inin olağan hisse senetlerinin her birinin 100 Frank değerinde
                  olduğunu belirtmiştir.  429

                  Şirketin her iki sermayeye ait 1.5 ve 10 hisselik hisse senetleri bulunmaktaydı. 1904 yılında
                  %5 faizli toplam 800.000 Frank değerinde tahvil satılmış olup, bunlar yine 1.5 ve 10’luk
                  küpürler halindeydi. Sermaye 1910 yılında her biri 100 Frank değerinde 20.000
                  imtiyazlı ve 30.000 olağan hisseden oluşan 5.000.000 Frank’a yükseltilmişti. Bu
                  hisseler 1904 kağıtlarından farklı desende olup 100, 500 ve 1000’er Frank’lık
                  hisse senetleri ile alıcılara ulaştırılmıştı. Şirketin yönetim kurulunda Leon Sel-
                  lie, A. Siniossoğlu, D. G. Corpi, Isak Fernandez, İsmail Efendi, T. Rouzaud,
                  O. Tcheradjian, A. Cırağı ve Süreyya Bey bulunmaktaydı. Zamanla yeni his-
                  sedarların girmesiyle yönetim kurulu değişmiştir. 1904 yılında şirketin yönetim
                  kurulu başkanlığını Mavro Kordato yapmakta, kurul üyelerinin çoğu aynı zamanda Balya
                  Karaaydın ve Kesendre maden şirketlerinin yönetim kurullarında da yer almaktadırlar.
                                                                                          430

                  Şirket, Fransızlardan sonra Rus, İngiliz ve İtalyanların bünyesine girmiş-
                  tir.  Şirket, kurulduğu günden itibaren çoğunlukla zarar etti.
                     431
                  Gün geçtikçe toprak altında yeteri kadar maden bulunma-
                  dığını gören şirket yetkilileri Osmanlı Devleti ile pazarlığa
                  tutuşup  daha  geniş  bir bölgede  maden  arama çalışmaları
                  başlatmak istediklerini ifade ettiler. Madeni tükenen ocaklar
                  birer birer kapanmaya başladı. Kocaali ve Karasu’da yüzyıllar
                  boyunca kurşun ve çinko madenlerinin bulunduğunu bilen
                  Osmanlı Devleti, belki de maden miktarının az olmasından
                  dolayı burada büyük çapta bir maden çıkarma girişiminde
                  bulunmamıştı.




                  429  Müzeyyen Ünal, “İzmit Sancağı’nda Yabancı
                  Sermaye (1881-1914)”, s. 662-663, https://do-
                  cplayer.biz.tr/122727924-Izmit-sancagi-n-
                  da-yabanci-sermaye.html. 19.04.2022.
                  430  Müzeyyen Ünal, “İzmit Sancağı’n-
                  da Yabancı Sermaye, s. 662-665.

                  431  Ertan Gökmen, “II. Abdülha-
                  mid Dönemi Osmanlı Maden
                  İmtiyazları (1878-1899)”, Belleten,
                  C. 71, S. 262, s. 988-989.






                                                                                                 GE Ç M İ Ş T EN   G ÜNÜ M ÜZE  325
   322   323   324   325   326   327   328   329   330   331   332