Page 151 - Tarihi ve Kültürel Mirasıyla Kocaali E-Kitap
P. 151
Bu sırada Mahmud Bey vefat etti. Bu olaylar olduğu sırada man Gazi kuvvetleri Sakarya nehrinin muhtelif yerlerinden
sırada henüz 1302 Bapheus Savaşı yaşanmamıştı. Osman Ga- nehrin batısına geçerek kaleleri bir bir ele geçirmeye baş-
zi’nin Bizans topraklarına karşı gaza faaliyetlerine başlaması, ladılar. Kuzey Batı ve Kuzey Doğu Sakarya’nın kontrolü
145
Ali Amourios’un akınlarını durdurduktan sonra mümkün 1304 yılındaki Osmanlı hâkimiyetine kadar Çobanoğlu Ali
olabilmiştir. 142 Amourios ve Bizans İmparatoru arasında sık sık el değiştir-
di. Hatta Osmanlıların fethinden sonra kısa bir süre daha
Ali Amourios’un Bizans ile sulh yapmasını fırsat bilen Osman Ali’nin bölgedeki tehditleri devam etti. 1302 Bapheus Sava-
Gazi, etrafına pek çok gaziyi toplayarak güneyden Sakarya şı’nda Osman Bey’in yanında yer alan Ali Bey, Sakarya seferi
vadisine doğru akınlar düzenlemeye başladı. Bu durumu ol- sırasında kuzeyde bir rakip olarak Osman Bey’in karşısına
dukça kıskanan Ali Amourios, hemen harekete geçmektense dikilmiştir. Aynı vaziyet İzmit’in kuzeyinde de yaşanmıştır.
biraz beklemeyi ve olayları dışarıdan gözlemlemeyi uygun Osman Gazi güneyden, Ali ise kuzeyden Sakarya ve İzmit’e
gördü. Zira Milan Çayı’ndan Sakarya Nehri’nin ötesine akınlar düzenlemiştir. 146
kadar olan Mesothynia’nın kıyı havalisini kendine ait gö-
143
rüyordu. Bu nedenle Sakarya Nehri’nin doğusuna çekilerek Ali, İmparator’a elçi göndererek Bizans’ın, Sakarya Nehri’nin
bir müddet burada kışladı. Ali Amourios’un kardeşi Nası- denize yakın olan sahil kentlerini ve kalelerini koruyamadığı-
reddin Mahmud, Kastamonu’da Candaroğulları tarafından nı, barışı güçlendirmek ve akınlara karşı bölgeyi Bizans adı-
öldürülünce Çobanoğlu Beyliği son buldu. Ali Amourios, na savunmak için buraya asker yerleştirmek istediğini ifade
Kastamonu’ya geri dönemediği için kuzeyde Sakarya Neh- etti. İmparator, Ali’nin bu isteğine sıcak bakmamış olacak ki
ri’nin doğusunda beklemek zorunda kaldı. Bu sıralarda Bi-
zans İmparatorluğu Osman Gazi’ye karşı merkezi ordusunu cevap verme tenezzülünde dahi bulunmadı. Bunun üzerine
görevlendirmişti. Osman Gazi bu büyük savaş için Türkmen filolarla denizden Kocaali ve Karasu bölgeleri dâhil olmak
Beyleriyle görüşüyor, yanında saf tutmalarını istiyordu. Bu üzere Sakarya Nehri’nin batısına kadar uzanan sahil bölge-
doğrultuda Ali Amourios, Osman Gazi’ye katıldı. 144 lerine çıkarma yaparak buraları tahrip etti. Hadise, bölgenin
hasat zamanı yani 1304 yılının yaz aylarında vuku buldu.
1302 yılında vuku bulan Bapheus Savaşı’nda Osman Gazi, Arazileri, ekinleri tahrip edilen Rumlar, yağmadan olumsuz
Bizans’ın merkezi ordusunu yendikten sonra Bursa, İzmit ve etkilendiler. Yağmalanan bölgeler arasında Türkmenlerin kı-
Sakarya havzasına doğru akınlar düzenledi. Bizans ile Türk- lıçla aldığı topraklar da bulunuyordu. 147
ler arasında sınır hattını oluşturan Sakarya nehri üzerindeki
kalelere birbiri ardına saldırılar gerçekleştirildi. İmparator Çobanoğlu hanedanından Emir, Koca, Baş manasına gelen
Mikhail, Taraklı’dan Karasu’ya kadar olan nehir boyunca Amourous Ali Bey, Osmanlılar tarafından kısa zaman önce
kaleler inşa etti, mevcut kaleleri tamir ederek güçlendirdi. fethedilen Kocaali ve Karasu bölgelerini de yağma etmişti.
Nehirden karşıya geçilebilecek noktaları tespit ettirdi ve bu- Yağmanın 1304 yılının yaz aylarında yani hasat zamanı ger-
ralarda nehrin ortasına ağaçtan uzun kazıklar çaktırarak set çekleşmesi Ali Bey’in bölgede kalıcı olmadığını, amacının
oluşturdu. Ancak Sakarya nehri sık sık yatak değiştiriyordu. sadece ganimet olduğunu açıkça göstermektedir. Üstelik Ali
İmparatorun aldığı bu önlemlerden kısa süre sonra nehir ya- Bey, sadece Rumların değil aynı zamanda bölgeye henüz yeni
tak değiştirdi ve Rumların bütün gayretleri boşa çıktı. Os- gelmiş olan Türkmenlerin de mülküne zarar vermişti. 148
142 M. Yaşar Yücel, “Çoban Oğulları Beyliği”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih – Coğrafya Fakültesi Dergisi, C. 23, S. 1-2, Ankara 1965, s. 71.
143 Kocaeli Yarımadası ile Sakarya havzasının kuzey bölgeleri.
144 Vedat Turgut, “Vakıf Belgeleri Işığında Umur Bey”, s. 17.
145 Georges Pachymeres, Bizanslı Gözüyle”, s. 74.
146 Hakan Yılmaz, “Çağdaş Kaynak ve Belgeler Işığında”, s. 121-122.
147 Georges Pachymeres, Bizanslı Gözüyle, s. 72-74. Ayrıca Bkz: Hakan Yılmaz, “Çağdaş Kaynak ve Belgeler Işığında”, s. 122.
148 Hakan Yılmaz, “Çağdaş Kaynak ve Belgeler Işığında”, s. 123.
GE Ç M İ Ş T EN G ÜNÜ M ÜZE 149