Page 147 - Tarihi ve Kültürel Mirasıyla Kocaali E-Kitap
P. 147

Önce Kuzey Sakarya’nın fethi tamamlanacak, ardından Sa-  Sakarya Nehri’nin güneyden kuzeye, doğusu ve batısı daha
                  karya nehrinin batısına Akçakoca, doğusuna ise Konur Alp   henüz Ertuğrul Gazi döneminde Osmanlıların dikkatini
                  yürüyecekti. Sefere, Köse Mihal, Abdurrahman Gazi ve Kara   çekmişti. Taraklı, Akhisar, Geyve, Akyazı, Hendek, Adapa-
                  Ali gibi kumandanlar da katıldı.  125                zarı Ovası, Kaynarca, Karasu ve Kocaali sahası Osmanlılar
                                                                       tarafından ilk fethedilen topraklardandır. Kayı Boyundan
                  Konur Alp komutasındaki birlikler Ağustos 1304’te Sakarya   Osmanlı Beyliğine geçişte Akça Koca, Konur Alp, Turgut
                  nehrinin uç noktasında, denize en yakın, son kale olan Ke-  Alp, Aykut Alp, Mihal Gazi, Hasan Alp, Saltuk Alp, Sam-
                  rasse (Karasu) Kalesi’ni kuşattı. Gölbegi (Mağara) Kalesi ve   sa Çavuş ve karındaşı Sülemiş, Gazi Abdurrahman, Akbaş,
                  Kapucakhisar (Kandıra) Kalesi kısa sürede düştüğü halde   Mahmud Alp, Karaoğlan, Yahşilü, Kara Mürsel, Şeyh Mah-
                  Kerasse Kalesi uzun müddet direndi. Kale, Sakarya nehrinin   mud, Mehmed, Karatigin, Kara Ali gibi kumandanlar başrol
                  ağız kısmından yaklaşık 3 km içerde, Darıçayırı Deresi’nin   oynamışlardır.  129
                  Sakarya’ya döküldüğü çataldaki yüksek bir tepede bulunu-
                  yordu. Savunma kabiliyeti oldukça güçlü olan bu kalenin   Kayıların güvenli bir yurt bulmak için başlattıkları Sakarya
                  fethi Ağustos sonuna kadar devam etti. Nihâyet Türkmen-  akınları Osman Gazi ve oğlu Orhan tarafından kararlılıkla
                  lerin yoğun saldırıları sonuç verdi ve Kerasse Kalesi Ağustos   yürütülmüştür. Böylece Sakarya bölgesi, henüz Osman Gazi
                  sonunda Ahd-ü mîsâk ve akd-ü zimmetle” teslim alındı.  126  döneminde tamamıyla Osmanlı toprağı haline getirilmiştir.
                                                                       Osman Bey, Sakarya Nehri’nin doğusuna Konur Alp’i, batısı-
                  Birlikler daha sonra Milan Çayı yönünde doğuya doğru iler-  na ise Akça Koca’yı memur etmiş; oğlu Orhan Bey’i de onlara
                  ledi. İncirli, Karasu, Kuyumculu ve Kocaali kısa süre içinde   serdar yani başkumandan tayin etmiştir. Karasu ve Kocaali de
                  fethedildi. Zaman içinde buralara Türkmenler yerleştirildi.   kapsayan Kuzey Doğu Sakarya’nın fethi Konur Alp kuman-
                                                                                                                    130
                  Orhan Bey adına mescitler inşa edildi, araziler vakfedildi.   dasında en geç 1304-1305 tarihlerinde tamamlanmıştır.
                  Kocaali’de fethin nişanesi olarak günümüzde Yayla olarak   Bölgede  hâkimiyet  sağlandıktan  sonra  Orhan  Gazi  adına
                  adlandırılan yere Orhan Camii inşa edildi. Bu tarihten itiba-  mescitler inşa edilmiş ve göçebe Türkmenler bu bölgelere
                  ren Kocaali, Türkmenler için güvenli, verimli bir yurt haline   yönlendirilmiş, iskân edilmiştir. İncirli, Karasu, Kuyumculu,
                  geldi.                                               Balıklagu, Kocaali, Milan, Bolazar ve Lâhna’da Orhan Gazi
                                                                       mescitleri inşa edilmiştir. Orhan Gazi Kuyumculu ve Balıkla-
                  Bizanslı Tarihçi Pachymeres 1304 tarihinde Anadolu’daki   gu köyleri arazisini imamlık ve hatiplik için Karasu mescidi-
                  Bizans kuvvetlerinin gücünün tamamen yitirdiğini, Türk-  ne vakfetmiştir.  21 Temmuz 1764 tarihli bir arşiv kaydında
                                                                                    131
                  menlerin istediği yere istediği zaman hâkim olabildiklerini   “Karasu Kazası’na tabi Kuyumclu divanında Sultan Orhan
                  ifade etmiştir.  1304 yılında Sakarya’nın kuzeyinin bir İslam   tâbe serahu hazretlerinin bina eylediği mescid-i şerifde…” ifa-
                              127
                  yurduna dönüştüğü gerçeği Behiştî’nin satırlarına şu şekilde   desi geçmektedir.
                  yansımıştır: “Ol kal‘âlarun her birin bir mûbârize ta‘yîn itdi-
                  ler, ol semtde muhâlif kalmadı; her tarafdan ‘asâkîr-i mansû-  Kocaali’nin fethiyle birlikte Çam Dağı üzerinden Hendek’e
                  re kuffâra galebe idûb musulmânlar musallat oldılar, ‘arsa’-i   uzanan ticaret yolu ile Düzce’ye giden yolların kontrolü sağ-
                  mülk-i İslâm-ı dâru’s-selâm oldı.”  128              lanmış oldu. Böylece Sakarya bölgesinin fethi tamamlanmış,


                  125  Müneccimbaşı Ahmet Dede, Münccimbaşı Tarihi, Çev: İsmail Erünsal, Kervan Kitapçılık, C. 1, s. 76-77.
                  126  Hakan Yılmaz, “Çağdaş Kaynak ve Belgeler Işığında”, s. 124.
                  127  Georges Pachymeres, Bizanslı Gözüyle Türkler, İlgi Kültür Sanat Yayınları, İstanbul 2019, s. 76-77.
                  128  Hakan Yılmaz, “Çağdaş Kaynak ve Belgeler Işığında”, s. 124.
                  129  Resül Narin, Sakarya Manav/Türkmen Tarihi, Ed. Fahri Tuna, Sakarya Yerel Kültür Derneği Yayınları, Sakarya 2018, s. 43.
                  130  Resul Narin, Sakarya Manav/Türkmen, s. 43-44.
                  131  İlker Gündüzöz, Karasu Hızlı Akan Su, Mavi Lale Yayınları, İstanbul 2008, s.15.






                                                                                                 GE Ç M İ Ş T EN   G ÜNÜ M ÜZE  145
   142   143   144   145   146   147   148   149   150   151   152