Page 163 - Tarihi ve Kültürel Mirasıyla Kocaali E-Kitap
P. 163

olarak kullanılmıştır. Koca kelimesinin akıllı, bilge, büyük,   kele ve tersane bulunuyordu. Buralarda donanma için kayık,
                  yüce, kurucu anlamları bulunmaktadır. Osmanlı vakfiyeleri-  sandal, sandal küreği, yelken direği gibi aletler imal ediliyor,
                  nin Fatih Sultan Mehmet döneminden itibaren sistemli hale   ihtiyaç durumunda tersanelere kereste ve tomruklar gönderi-
                  geldiği, Yavuz Sultan Selim döneminden itibaren Hicaz’ın   liyordu. Bütün bu işlerden elde edilen ve “Yükçülük Rüsumu”
                  fethiyle Haremeyn-i Şerifeyn Vakıflarının kurulmaya başlan-  adı verilen gelirler Kocaali Camii Vakfı’na tahsis edilmişti.  184
                  dığı varsayıldığında Kocaali Vakfı’nın 15. yüzyılda kurulduğu
                  düşünülmektedir.                                     1787-1792 yıllarında Rusya ve Avusturya ile savaşmak zorun-
                                                                       da kalan Osmanlı Devleti, Balkanlar ve Karadeniz’de büyük
                  Tarihte ilk kez 1520 yılına ait belgelerde gözüken Kocaali’de   yenilgiler aldı. 5 yıl boyunca cephelerde üst üste mağlubiyet-
                  Koca Ali adında bir şahsiyet kendi adıyla vakıf kurmuş ve ne-  ler alan devletin donanmasının başında Cezayirli Hasan Paşa
                  silden nesile yaşatmıştır. Günümüz Kocaali şehrinin kuruluş   bulunuyordu. Karadeniz’de Rus donanmasına karşı güçlü bir
                  ve gelişiminde Kocaali Vakfı önemli rol oynamıştır. Kocaali,   donanma oluşturmak isteyen Hasan Paşa iskelelerden tersa-
                  16. ve 17. yüzyıllarda Sakarya havzasının kuzeyindeki en bü-  nelere kereste ve tomruk sevk edilmesini istedi. Bu noktada
                  yük yerleşim alanı haline gelmiştir. Kanuni Sultan Süleyman   Kocaali ve Karasu iskelelerine büyük görevler düşüyordu.
                  döneminde Ada Kazası’na bağlı köy statüsünde bulunan   Fakat devletin mali durumu içler acısı haldeydi. 1790 yılın-
                  Koca Ali, varlığını daima muhafaza etmiş, Osmanlı Devle-  da Sakarya ve Melen üzerindeki iskeleler başta olmak üzere
                  ti’ne sınırsız katkılar sunmuştur.  183              Kocaali ve Karasu’dan gemilere tomruk yükletildi. Bütün bu
                                                                       işlerin maliyetine yükçülük rüsumu adı veriliyordu. Devlet
                  Kocaali Vakfı, Kocaali’nin fiziki, beşeri ve iktisadi yapısının   mali bunalımda olduğu için sefinelere, odunculara, hamalla-
                  oluşumunda kilit rol oynamıştır.                     ra, kalyonculara, marangozlara para ödeyemedi. Giderlerin
                                                                       Kocaali Camii Vakfı’ndan karşılanması kararlaştırıldı. Vak-
                  Kocaali Camii, vakfın merkezidir. Günümüzde Kocaali Mer-  fın yönetimi, bu durumun kabul edilemez olduğunu, vakfın
                  kez Camii’nin bulunduğu konumda kurulduğu ihtimali yük-  gelirlerine dışarıdan müdahale etmenin doğru olmadığını
                  sektir. Yayla’da kurulan Orhan Gazi Camii ile Kocaali Vakfı   yetkililere bildirdi. Devlet yetkilileri vakıf yönetimini doğru
                  Camii birbirine karıştırılmamalıdır. Orhan Gazi döneminde   bularak bir daha Kocaali Camii Şerifi Vakfı’nın gelirlerine
                  Kocaali’nin Osmanlı hâkimiyetine girmesinden sonra veya   dışarıdan hiçbir şekilde müdahale edilmemesi için bir emir
                  bu sıralarda Koca Ali Bey adlı kişinin kendi adını taşıyan bir   yazarak Kocaali’ye gönderdi.  185
                  vakıf kurduğu aşikârdır. Bu ayrımı gözeterek, arşiv belgeleri
                  ve saha araştırmaları ışığında 14. ve 15. yüzyıllarda Kocaali   1816 tarihinde Kocaali Camii Vakfı’nın başkanlığını yürüten
                  merkezi, Yayla, Hızar, Kadıköy, Milanköy, Bolazar, Lâhna   mütevelli Mehmet Emin Efendi vefat etti. Merkezde bulu-
                  gibi farklı noktalarda birbirine yakın zamanlarda yerleşimler   nan vakfa ait camide cenaze namazı kılındıktan sonra cami
                  kurulduğu anlaşılmaktadır.                           yakınında bulunan mezarlığa defnedildi.

                  Bir Haremeyn-i Şerifeyn vakfı olarak Kocaali Vakfı, gelirleri-  Mehmet Emin’den sonra vakıf yönetimi vakfın başına Taber-
                  ni her sene Mekke ve Medine’ye bağışlıyordu. Vakıf aynı za-  darân-ı Zülüflüyân-ı Hassa bölüğünden Hafız Osman Hali-
                  manda Kocaali’yi de imar ediyordu. Osmanlı ordusuna des-  fe’nin geçmesine kadar verdi. Sultan II. Mahmut bir hatt-ı
                  tek sağlıyor, Kocaali iskelelerinden merkeze kereste ve odun   hümayun yazarak Yeniçeri Hafız Osman Halife’ye Kocaali
                  nakliyatı yapıyordu. Sakarya Nehri üzerinde birden fazla is-  Camii Şerifi Vakfı’nın sorumluluğunu verdi.  186


                  183  Yücel Öztürk, “Ada Kazası”, Sakarya’nın Fiziki, Beşeri, s. 39.
                  184  Yücel Öztürk, “Ada Kazası”, Sakarya’nın Fiziki, Beşeri, s. 49.
                  185  BOA, C.EV. 207/10334.
                  186  BOA, HAT. 1534/26.







                                                                                                 GE Ç M İ Ş T EN   G ÜNÜ M ÜZE  161
   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168