Page 202 - Tarihi ve Kültürel Mirasıyla Kocaali E-Kitap
P. 202

İzmit Bidayet Mahkemesi, ceza kanunun 371. maddesine   Kocaali bölgesinin kanaat önderlerinden olan Cafer Bey,
                  dayanarak suçluların 10 gün içerisinde teslim olmalarını,   hayat  tecrübesinin  yanında  iyi  bir  İslâmi  eğitime  de  sa-
                  eğer teslim olmazlarsa bütün mal varlıklarına el konulaca-  hipti. 1897 tarihinde vefat etti. Cenazesi Caferiye mezar-
                  ğını, şakilerin saklanmasına yardım ve yataklık yapanların   lığına defnedildi. 15 Kasım 1897 tarihinde vefat eden Açba
                  da en şiddetli şekilde cezalandırılacağını açıkladı. Suçlula-  Cafer Bey’in şâhidesindeki kitabenin Osmanlı Türkçesi
                  rın yakalanıp yakalanmadığı hakkında bilgi bulunmamak-  metninde;  “Hüve’l-Bâkî/Beni seven ahbâb/Yârân rûhuma
                  tadır.  274                                          Fâtiha/Eylesin ihsân Cafer/Bey idi ismim/Bir zaman şöhre-
                                                                       time Açba/Der bî-gûmân” ifadeleri geçmektedir. Kitabeden
                  Caferiye’nin Kurucusu                                “Açba” kelimesinin Cafer Bey’in nâmı, şöhreti, lâkabı oldu-
                  Açba Cafer Bey (Ö. 1897)                             ğu anlaşılmaktadır.  275


                  Osmanlı Devleti, Müslüman Abazaları Kocaali’ye bağlı   Açba Cafer Bey’in baş şâhidesinde, yukarıdan aşağı doğru
                  Caferiye ve Kobaşlar’a yerleştirdi. Devlet tarafından bütün   hafif kıvrılarak genişleyen hamîdî fes başlığı bulunur. Bu
                  mültecilere para yardımı yapıldı, tarım arazisi verildi. Hay-  onun, Sultan II. Abdülhamid döneminde vefat ettiğini gös-
                  vancılıkla geçinen halk, 1900’lü yılların başından itibaren   termektedir. Başlığın hemen altında hafif silindirik, aşağı
                  fındık dikimine başladı. Fındığın geçim kaynağı olarak or-  doğru genişleyen ince bir boyun bulunmaktadır. Şâhidenin
                  taya çıkması bütün bölge halkı gibi Abazaları da rahatlattı.  gövde kısmı yukarıdan aşağı dikdörtgen şeklindedir. Üst
                                                                       kısmın eni 37 cm, alt kısmın ise 32 cm’dir. Kitâbesi sekiz
                  Caferiye’nin kurucusu Açba Cafer Bey’dir. Abazalar içinde   satırdan oluşmakta olup, sülüs hatla yazılmıştır. Kitabenin
                  şöhretli, tanınmış, önde gelen bir şahsiyetti. 93 Harbi’nde   çevresi çiçek desenleriyle süslenmiştir. Şâhidenin boyu 105
                  1877 yılında Osmanlı Devleti’nin denizden gerçekleştirdi-  cm’dir.
                  ği Abhazya çıkarmasına katılan Açba oğlu Cafer Bey, böl-
                  gedeki Abazaları Osmanlı ordusuna davet ederek Ruslara   Ayak şâhidenin boyu 110, eni 27 cm’dir. Bir vazo içinden
                  karşı yapılan direnişte başrol oynadı. Abhazya cephesinin   hayat ağacı yükselir. Üst kısma doğru kıvrılan dallarda yap-
                  kaybedilmesi üzerine Balkanlar üzerinden İstanbul’a yürü-  rak ve çiçeklerle süslenmiştir. Başında ise süslü bir yaprağın
                  yen Rus ordusuna karşı savaşmak için gemiyle Kırklareli’ne   içinde Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’i (s.a.v) sim-
                  bağlı İğneada’ya çıktı. Emrindeki Çerkes ve Abazalarla Os-  geleyen gül motifi bulunmaktadır.
                  manlı ordusuna dâhil oldu ve Rus ordusunun durdurulma-
                  sında görev aldı. Abhazya ve Kırklareli’de Ruslara karşı gös-  Açba Cafer Bey’in kabri Caferiye Köyü’nde bulunmakta-
                  terdiği gayret ve başarılardan ötürü nâmı her yere yayıldı.  dır. Kabrin etrafı define avcıları tarafından tahrip edilmiş-
                                                                       tir. Mezarın içi dahi oyulmuş, taşları sökülmüştür. Sultan
                  Açba Cafer Bey henüz tahta çıkalı bir iki yıl olmuş olan   II. Abdülhamid’in berat gönderdiği, ödüllendirdiği Açba
                  Sultan II. Abdülhamid tarafından takdir edilerek ödüllen-  Cafer Bey gibi İslâm terbiyesi almış bir Osmanlı komutanı-
                  dirildi. Kocaeli sancağına bağlı Karasu Nahiyesi’nin doğu-  nın kabrinin bu hale getirilmesi son derece üzücüdür. Cafer
                  sundan denize dökülen Melen Irmağı kenarında, denize kı-  Bey’in baş ve ayak şâhideleri başta olmak üzere mezarlık-
                  yısı olan bir yerde Caferiye köyü kuruldu. Köye Hamidiye   taki diğer Osmanlı dönemine ait şâhidelerin bulundukları
                  adında bir cami inşa edildikten sonra herkese yer ve yurt   yerde koruma altına alınmaları kültürel mirasın geleceğe
                  verildi.                                             aktarılması açısından çok mühimdir.


                  274  Konukçu, Sakarya Yazıları, s. 100-101.
                  275  Lütfi Şeyban, Oğuzhan Kır, Osmanlı Mimârî ve Mezartaşı, s. 603.





          200     TARİHÎ VE K ÜLT ÜRE L MİR ASIY L A   K O CAAL İ
   197   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207