Page 201 - Tarihi ve Kültürel Mirasıyla Kocaali E-Kitap
P. 201
Karasu Nahiyesi’ndeki iki kutuplu rekabet bu şekilde devam işgale uğraması sonucu doğudan batıya büyük göç hareket-
etti. Her iki taraf, nahiye merkezi olmayı talep ederken, sık liliği yaşandı. Rus işgaline ve zulmüne maruz kalan 93 Mu-
sık merkeze dilekçe yazıyor, araya adam koyuyordu. Çekiş- hacirleri adı verilen Müslümanlar, kimi kara yoluyla kimi ise
meler devam ettikçe mesele uzamış ve sonunda 23 Haziran denizden akın akın göç ediyorlardı. Göç merkezlerinden
1902 tarihinde karara bağlanmıştır. Böylece İncirli, kesin biri de Karasu Nahiyesi’ne bağlı Kocaali idi.
270
olarak Karasu’nun nahiye merkezi yapılmıştır. 1933 yılında
Karasu’nun ilçe statüsüne alınmasıyla Kocaali, Karasu İlçe- Kocaali iskelesine denizden hemen her gün onlarca göçmen
sine olan bağlılığını devam ettirmiştir. Kocaali, nihayet 1987 geliyordu. Kafkasya’dan gelen Gürcü, Çerkes ve Abaza göç-
yılında Karasu’dan ayrılarak Sakarya İli’ne bağlı bir ilçe ha- menleri bizzat devlet eliyle yerleştiriliyor, muhacirler için
line gelmiştir. 271 yeni yaşam alanları oluşturulmaya çalışılıyor, mahalleler,
köyler kuruluyordu. Fahriye adıyla kurulan Kozluk Köyü,
Kocaali Soygunu (1892) Gürcü Muhacirleri için tesis edilmişti.
Gerçekleştirdiği reformlarla tanınan Sultan II. Mahmud, Doğu Karadeniz üzerinden gelen göçmenler ise daha dü-
merkeziyetçi bir anlayışla uygulamaya koyduğu yenilikleri, zensiz hareket etmişlerdir. Gruplar halinde özellikle Batı
devlet politikalarını ve hedeflerini Osmanlı ve dünya kamu- Karadeniz ile Doğu Marmara kıyılarına yerleşmeyi tercih
oyuna daha net duyurabilmek için resmi bir yayın organına eden düzensiz Doğu Karadeniz göçmenleri yerli halk ile
ihtiyaç duymuştur. Aynı zamanda Mısır Valisi Kavalalı Meh- sorunlar yaşayınca ormanlık alanlara yerleşmeyi uygun gör-
med Ali Paşa’nın 2 Aralık 1828’de yarı Türkçe, yarı Arapça müşler, orman arazilerini açarak kendilerine yaşam alanı
olarak Mısır’da çıkardığı Vekâyi-i Mısriyye’ye bir alternatif oluşturmaya çalışmışlardır. Bu durum, Kocaali başta olmak
olma düşüncesi, II. Mahmud’u harekete geçirmiştir. Yapı- üzere bu bölgelerde kargaşaya sebep olmuştur. Ormanların
lan çalışmalar neticesinde mukaddimesi Sahaflar Şeyhizâde tahrip edilmesi başta olmak üzere birçok arazi sorununu da
Esat Efendi tarafından kaleme alınan Takvîm-i Vekâyi, 1 Ka- beraberinde getiren bu durum Milli Mücadele döneminde
sım 1831 günü Osmanlı Devleti’nin ilk resmi yayın organı Rum ahalinin de dâhil olmasıyla kıyasıya bir mücadeleye
olarak yayınlanmıştır. Osmanlı Devleti’nin sona ermesinin dönüşmüş, asayiş problemleri ortaya çıkmıştır.
ardından 1923’den sonra Cerîde-i Remiyye, 1927’den itiba-
ren ise Resmî Gazete adıyla günümüze kadar devamlılık Kocaali iskelesinde yaşanan olayın Takvîm-i Vekâyi gibi dev-
göstermiştir. 272 letin resmi yayın organında dahi kendine yer bulması asayiş-
sizliğin boyutunu gözler önüne sermektedir. Habere göre,
19. ve 20. yüzyılın tarihine ışık tutan en önemli kaynaklar- Kocaali’ye yarım saat mesafedeki Türk köyünde yaşayan
dan biri olan Tavîm-i Vekâyi, oldukça zengin bir arşive sa- Melik Osman ile kardeşi Melik Ahmed, çevresine birkaç
hiptir. Hemen hemen bütün Osmanlı coğrafyasından olay- adam daha alarak Kocaali iskelesini bastılar. Burada ailesiyle
lar, haberler, bilgiler yayınlanmıştır. Takvim-i Vekayi’nin birlikte geçici olarak ikamet eden Sürmeneli Yakup Reis’in
1892 yılı nüshasında “Kocaali Soygunu” başlıklı bir haber teknesine saldırdılar. Yakup Reis’in eşyalarını ve bir miktar
yer almıştır. parasını gasp ettikten sonra atlara binip sağa sola ateş açarak
gözlerden kayboldular. Yakup Reis, şikâyetçi oldu. Jandar-
1877-1878 tarihinde meydana gelen Osmanlı Rus Harbi’n- malar birkaç mahalde operasyon yapmasına rağmen şâkîleri
den sonra Kafkasya ve Doğu Karadeniz’in Ruslar tarafından bir türlü ele geçiremedi. 273
270 BOA, ŞD. 1583/15/1-2.
271 Lütfi Şeyban, Oğuzhan Kır, Osmanlı Mimârî ve Mezartaşı, s. 73.
272 Nesimi Yazıcı, “Takvîm-i Vekâyi”, TDV İslam Ansiklopedisi, C. 39, İstanbul 2010, s. 490-491.
273 Enver Konukçu, Sakarya Yazıları, Değişim Yayınları, Sakarya 2012, s. 100-101.
GE Ç M İ Ş T EN G ÜNÜ M ÜZE 199